İYİ Parti Polatlı İlçe Başkanı Muharrem Durukan yaptığı açıklama da AK Parti'nin yaptığı son düzenlemeleri gündemine aldı.
Başkan Durukan, "AKP iktidarı yolsuzlukla mücadele etmek yerine yolsuzluğu kolaylaştıracak düzenlemeler yaptı." dedi.
İYİ Parti Polatlı İlçe Başkanı Durukan'ın işte o açıklaması:
*Başta kamu ihale kanunu olmak üzere yolsuzluğa engel gördüğü hukuki düzenlemeleri ya kaldırdı ya etkisizleştirdi. Bununla da kalmadı, yolsuzlukla mücadele ile görevli başta MASAK olmak üzere kamu denetim birimlerini zayıflattı ve yargıyı baskı altına aldı.
TBMM CUMHUR İTTİFAKI TARAFINDAN ETKİSİZLEŞTİRİLDİ!
*Yürütme organını yani cumhurbaşkanını dengeleyebilecek ve denetleyebilecek tek güç olan TBMM, yapılan anayasa değişikliği ile zayıflatıldı. TBMM çoğunluğu elinde bulunduran Cumhur ittifakı tarafından etkisizleştirildi.
SAYIŞTAY GÖREVİNİ YAPAMAZ HALE GELDİ
*Anayasa refarandumundan sonra Sayıştay görevini tam yapamaz hale getirildi ve milletvekillerinin anayasal denetim yetkileri fiilen ortadan kaldırıldı.
BASIN SUSTURULDU!
*Ortaya çıkan bu hukuksuz ve denetimsiz ortamda yolsuzluk ve çürüme hızla yayıldı ve ülkemiz tarihte görülmemiş derinlikte ekonomik ve siyasal krize girdi. Yaşanan bu çürüme sonucunda demokrasinin temeli olan kuvvetler ayrılığı ortadan kalktı. Yargı yürütmeye bağımlı hale geldi , basın susturuldu, muhalefet baskı altına alındı.
İKTİDAR YAKINI GRUP YOLSUZLUKLA ZENGİNLEŞTİ!
*AKP iktidarda bulunduğu süre içinde geniş halk kitleleri işsizlik ve fakirlik altında ezilirken, iktidara yakın dar bir grup yolsuzlukla zenginleşti.
BİR RÜŞVET PAZARI VAR
*Ortalama değerler üzerinden yapılan bir hesaplamaya göre Türkiye de son 20 yılda yaklaşık bir trilyon dolarlık bir rüşvet pazarı oluştuğu görülüyor. Alınan her bir birim karşılığında kabaca beş birim kamu zararı oluştuğunu düşünürsek son yirmi yılda beş trilyon dolar kamu zararı olduğunu görüyoruz.
TARİHİN EN AĞIR KRİZİNİ YAŞIYORUZ!
*Tarihin en ağır en derin en tehlikeli ekonomik ve siyasi krizini yaşadığımız ülkemizin bu yıkımdan başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olmak üzere siyasi nüfus sahibi bütün yöneticiler gücü ve yetkisi oranında sorumludur.
Yorum Yazın