Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımsal üretimi ve kışlık ekimleri etkileyen kuraklık hakkında basın açıklaması yaptı.
Bayraktar, Dünyada olduğu gibi ülkemizde de iklim değişikliğinin etkilerinin son yıllarda kendini fazlasıyla gösterdiğini belirterek “Sel, don, fırtına, aşırı yağış ve sıcaklık gibi doğal afetlerin yanı sıra kuraklık da hissediliyor” dedi.
TARIMSAL ÜRETİM HER GÜN DAHA ÇOK ETKİLENİYOR
Bayraktar şuanda yaşanan kuraklıkla ilgili şu ifadelere yer verdi:
“Ülkemiz Akdeniz çanağında yer alması itibarıyla iklim değişikliğinden zarar görecek ülkelerin başında geliyor. 2020-2021 sezonunda yaşadığımız aşırı kuraklığın olumsuz etkileri hala devam ediyor.
2022 yılında Akdeniz ülkelerinden İtalya ve İspanya'da görülen aşırı kuraklık bu ülkelerin tarımsal üretimini de önemli ölçüde etkiledi. Türkiye'de tarımsal üretim, iklimdeki bu değişimlerden her geçen gün daha fazla etkileniyor”
YAĞIŞLAR AZALDI
2022-2023 yılı tarımsal üretim ve pazarlama döneminin ekim ayı itibarıyla başladığını aktaran Bayraktar şu bilgileri verdi:
“Ziraat odalarımızdan aldığımız bilgilere göre özellikle kuruda yetiştirdiğimiz ürünler için önemli bir faktör olan ekim ayı yağışları yetersiz kalırken, bu durum kuraklık riskini artırdı.
Sonbahar aylarında gerçekleşen yağışları artık eskisi kadar göremiyoruz. Ülkemizde değişen iklimin yeni özelliklerinden biri sonbahar yağışlarının yetersizliği ve sıcaklıkların normallerin üzerinde seyretmesidir”
SICAKLIKLAR ARTTI
Bayraktar sözlerini şöyle sürdürdü:
“2019 yılından bu yana eylül, ekim ve kasım ayları yağışları normallerin altında gerçekleşiyor. 2022 Eylül ayı raporlarında da durum değişmedi. Eylül ayı yağışlarında mevsim normallerine göre yüzde 23 azalma görüldü. Yine sıcaklık verilerine bakıldığında 2022 yılı eylül ayı son 52 yılın en sıcak 7. eylül ayı olarak gerçekleşti.
Normalin üzerinde gerçekleşen sıcaklıklar yağış alan toprağı daha hızlı kurutuyor. Ekim ayı yağışları oldukça yetersizken hava sıcaklıkları da çoğu ilde mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşti.
Geçen yıl ekimde metrekareye 30,3 kilogram yağış düştü. Bu sene aynı dönemdeki yağış miktarı ise 30,8 kilogram oldu. Yağışlar, Türkiye genelinde normaline göre yüzde 38 azalırken, Akdeniz hariç tüm bölgelerde normalinin altında yağış kaydedildi.
Güneydoğu Anadolu bölgesinde 22 dereceye varan sıcaklıklar görüldü. Toplam 60 ilde hububat ve diğer kışlık ekimler için yeterli yağış gerçekleşmedi. Birçok üreticimiz ekimlerini erteledi.
Ekim yapabilmek için yağış bekliyor. Çiftçilerimiz çoğu ilde toprak tava gelmeden kuruya ekimini yaptı. Sulama imkanı olan ise sulama yaptı. Daha fazla beklemek istemeyen üreticilerimiz de yağış olmasa dahi, ‘tohum ambarda duracağına toprakta dursun' diyerek bugünlerde ekimini yapıyor. Hububat ekiminin yapıldığı tarım alanlarında önümüzdeki günlerde beklenen yağışın gerçekleşmemesi durumunda tohumlarda çürüme riski oluşacaktır.
Güneydoğu Anadolu bölgesinde iki yıldır kuraklık yaşanıyor. Hububatta ve kırmızı mercimekte önemli verim düşüklükleri oldu. Bölgede bu yıl da halen yağış olmaması çiftçilerimizde benzer bir durumla karşı karşıya kalma endişesi yarattı. Hububat ekimi sonrası kasım ve aralık aylarında yağış olmaması halinde hububatta önemli verim kayıpları yaşanabilir”
ÇİFTÇİYE DESTEK TALEBİ
Bayraktar kuraklığın yarattığı sorunlara karşı şu çözüm önerilerini sıraladı:
Üreticilerimizin değişen iklime uyumlu üretim yapabilmesi ve gelir elde edebilmesi için değişen iklim koşullarına karşı üreticilerimiz desteklenmelidir. Kuraklık verim sigortasında devlet desteği devam etmeli ve prim miktarları artırılmamalıdır. Çiftçimizin kuraklık verim sigortasına olan talebini artırmak için hasar tespitleri hassasiyetle yapılmalıdır.
Çiftçimiz kuraklık afetiyle karşılaştığında aldığı tazminat, zararını karşılamalıdır. Bölge bazında kuraklığa ve soğuğa dayanıklı tohum çeşitleri daha fazla geliştirilmelidir. Hastalıklara dayanıklı çeşitlerin de kullanım alanları yaygınlaştırılmalıdır. Basınçlı sulama imkanlarının artırılması sağlanmalı ve sulama maliyetleri düşürülmelidir”
Yorum Yazın